BİR BURUK GENÇLİK HİKAYESİ
  Yapılanlar ve Yapılmayanlar
 

Beraberliğimizin başından itibaren çok özverili davrandı. Her şeyden önce kendisini, kendinden sonra da beni düşünürdü.

¨¨¨

Soğuk kış günlerinde sırf benimle olabilmek için biraz da ben istiyorum diye bir sürü yol katederdi.

Ve aynı soğuk kış gecelerinde o berbat şehrin tüm tehlikelerine rağmen bırakmazdı peşimi sırf ben üzülmeyeyim diye.

¨¨¨

Benimle beraber olmak için kafasının gözünün yarılması riskini bile göze alırdı.

¨¨¨

Yapmış olduğum balık yahnisini yeme cüretini gösterebildi.

¨¨¨

Çok hamarat biri olmasına rağmen odamda kırmış olduğu bira şişesinin kırıklarını toplama zahmetinde bile bulunmadı. Onun yerine yan gelip yatmayı tercih etti.

¨¨¨
Beraberliğimiz boyunca haksız çıktığı olay sayısı 0 (sıfır) ile sınırlıdır.

Aksi bir görüş hiçbir kayıtta yer almamaktadır.

¨¨¨

Ankara ya gidişimizde Seyran bağlarındaki dünyanın merdivenini bize boşu boşuna çıkartan ve sonra yanlış geldik galiba diyen bizzat kendisidir ve bu hatayı bugün bile kabul etmemektedir.

¨¨¨

Afyon da bana koca bir tavuk söyletmiş ve bu çok kartlaşmış diye bir parçasına bile dokunmamıştır.

¨¨¨

Bir randevumuz da beni dört saat bekleme cüretini göstermiş ama bir hayli sinirlenmişti.

¨¨¨

Bana hayatı boyunca sadece bir defa mektup yazmıştır ve bu övünülecek bir şeymiş gibi her söyleyişimde sırıtmaktadır.

¨¨¨

Beraberliğimizin başlarında karlı bir günde parkın dikenli telleri arasından bir çırpıda geçerek başta ben olmak üzere

etrafındaki herkesi şaşkına çevirmiştir.

¨¨¨

Yine bir kış akşamı Hakan’ların küçücük evinde atkısını kaybetmiş ve tüm aramalarımıza rağmen atkı bulunamamıştır.

Daha sonraları  hanımefendi  beni bu olayda 8 de 8 suçlu bulmuştur.

¨¨¨

İşine karışıldığı zaman o işin nasıl yapılacağı konusunda ikileme düştüğü doğrudur. Fakat sorsanız inkar eder.

¨¨¨

Yaptığım mantar yemeğini yerken en az Aydın kadar tedirgindi. Kimseye yutturmaya kalkmasın.

¨¨¨

Başına ne gelmişse hep meraktan gelmiştir.

(Ayrıntılara inmeye gerek yok)

¨¨¨

Aslında iyi kalpli bir insandır.

Şahsen ben babamın oğlu rica etse kışın ortasında o sobasız odaya adımımı bile atmazdım. Ama bakmayın işte sevgi her şeyin önünde geliyor.

¨¨¨

Bizim evde okuduğu dua sayısı bir hayli fazladır. Ben şahsen o evin halen daha yıkılmamasını buna bağlıyorum.

¨¨¨

Ara sıra uykusunda konuştuğunu söyler dururdu.Bir gece çok bekledim ama ağzından bir laf alamadım.

¨¨¨

Bizim evde yapılan yemeklerin dörtte birinin altında onun imzası vardır. Bizi aç bırakmadığı için teşekkürler.

¨¨¨

Bir defasında karnıbahar kızarttı. Pek belli etmedi ama kendisi bile beğenmemişti.

¨¨¨

Kuş ve kedi başta olmak üzere tüm hayvanattan korkar ama öne sürdüğü mazeret bana hala daha mantıklı gelmiyor...

¨¨¨

Bir akşam Şebnemi aratıp ona söyle o anlar dedi. Belki Şebnem anlamıştır ama ben bugün bile bir şey anlamış değilim.

¨¨¨

Bir kere damarına kesinlikle basmayacaksın. Ha onun damarına basmışsın ha yanındaki su birikintisine.

¨¨¨

Biraz unutkan bir insandır. Ayda yılda bir kere gül alalım dedik hanımefendiye, tuttu onu da mağazanın birinde unutuverdi.

¨¨¨ 

Tavla standartları biraz farklıdır.

Şöyle ki: Oyun kendisi kazanana kadar devam eder.

Ve en son kazanan oyunun galibidir.

¨¨¨

Çakmak konusunda çok titizdir.

Mutlaka kendi sigarasına göre çakmak kullanır.

¨¨¨

Çok dalgın birisidir.

Bazen nerede oturduğunun farkına varamadığı günler oldu.

(Mehaz: Ula ben nerde oturuyorum.)

¨¨¨

Türk Dil Kurumuna tezat bir kişiliği vardır. Son yıllarda Türk dilinin bozulma sebepleri arasında ilk sırayı kendisi teşkil etmektedir.

¨¨¨

Konuşma stili kendinden çok başkalarını etkilemektedir. Bir çok arkadaş sapa sağlam geldikleri bu yüksekokuldan  kekeme olarak ayrılmıştır. Bir kısmı da bu sene ayrılacak.

¨¨¨

Yersiz ve zamansız bir şekilde cümle kurmaz ama bazen de hayatta yapmayacağı şeyler söyler. Dilin kemiği yok işte.

¨¨¨

Hayatta yapamayacağı şeyleri söyler demekle bırakmayalım bir de örnek verelim.

İşte kurduğu cümlelerden en ilginci:

“Aslında sana kaçabilirim”
Ne gereği varsa!

¨¨¨

Cimri olmasına cimridir fakat kendisini şöyle savunur; "Kendim için gerekli parayı bulmadıkça kimseye borç para vermem."

¨¨¨

Telefondayken bir nevi hayvanatla konuşur, sonra da beni niye sık sık aramıyorsun diye kafa tutar.

Böyle olacaksa niye arayayım ki?

¨¨¨

Bir telefon konuşmamızda işlerinin yoğunluğu yüzünden beni arayamadığını söyledi. Bu da insanı düşündürüyor doğrusu. Acaba aramak için vakit bulamayan insan ben arayınca konuşmak için nasıl vakit buluyor.

¨¨¨

Tutturdu bundan sonra kahveye gitme diye. Neymiş; Sözlü nişanlı adamlar kahveye gitmezmiş, ben evlenince de böyle yaparmışım. Ulan ben gitmesem o gitmese bu kahveciler nasıl para kazanacak.Bizimkinin de söylediği laf işte.

¨¨¨

Sigarasına göre çakmak muhabbetini daha önce yapmıştık

O olay olduğunda sene 1999’du şimdi ise sene 2011

Ve aradan tam 12 sene geçti ve biz bütün aramalarımıza rağmen hala daha bizimkinin sigarasına göre çakmak bulmadık.

 
  Bugüne kadar toplam 8349 ziyaretçi (12620 klik) burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol